Fazlı KÖKSAL
Türk, tarih sahnesine çıktıktan sonra düşmanları hiç eksik olmamıştır…
Türk, tarih sahnesine çıktıktan sonra düşmanları hiç eksik olmamıştır…
O düşmanların bazıları mertçe çıkmıştır Türk’ün karşısına… Bazıları kahpece…
O kahpe düşmanların bir bölümü de hainlerdir…
O hainlerden birisidir Nemrut Mustafa Paşa…
Osmanlı Devleti Paşa yapmıştır O’nu…
Bursa Valiliği gibi önemli bir görevi emanet etmiştir..
Ve 1919 yılında Divan-ı Harbi Örfi’ye üye atamıştır…
Üye olarak görev yaptığı Mahkeme, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Beyin idamına karar verir[i]...
Kürt Tealli Cemiyeti kurucuları arasında yer alan bu haini, Damat Ferit Paşa 10.Nisan.1920’de Divan-ı Harbi Örfi’ye Başkan olarak atar…
Nemrut Mustafa Paşa bu görevi sırasında, Damat Ferit’in ve İngilizlerin emirleri ile hukuku katlederek, kalem kırar durmadan…
Eski Dahiliye Vekillerinden Ebubekir Hazım (Tepeyran) Bey de, Kuvayı Milliyeyi hain olarak kabul etmediği gerekçesiyle, Nemrut Mustafa Paşa’nın Başkanı olduğu mahkeme tarafından idama mahkum edilir… Damat Ferit’ten sonra Sadrazamlığa getirilen Tevfik Paşa’yı tebrik için sadaret makamına çıkan Nemrut Mustafa’ya Tevfik Paşa sorar; “Ebubekir Hazım Bey’in idam kararını nasıl verdiniz?” Nemrut Mustafa Paşa ; “Aldığımız emir üzerine” cevabını verir… Sadrazam Tevfik Paşa öfkeyle “Kanuna, vicdana aykırı emre uyulur mu?” diye bağırır… Bir yargıç değil, İngilizlerin cellatbaşıdır sanki…
Altı ay civarında süren Divan-ı Harbi Örfi Mahkemesi Başkanlığı döneminde Nemrut Mustafa Paşa, her yargılama sonunda, papağan gibi aynı kelimeyi tekrarlamıştır hep, …İdamına…… İdamına…
Nemrut Mustafa Paşa Başkanlığındaki Divan-ı Harbi Örfi Mahkemesi yaklaşık altı ay süren görevleri sırasında, bir çoğu gıyaplarında yüzlerce idam kararı vermiştir. İşte o kararlardan bazıları;
“Ermenileri, katl ve imha ve mallarını gasp ve yagma” ettikleri iddiâsıyla Zor eski mutasarrıfı Zeki Bey, Erzincan’da otelcilik yapan Hafız Abdullah Avni Efendi, firarda olan Erzincan eski mebusu Halet Efendi, Hacı Vahidzade Rıza Efendi ile Dersim aşiret reislerinden Karmu Yusuf ve Erzincanlı Jandarma Çavusu Arslan, Erzincan’ın Pülümür kazasına baglı Danzik nahiyesi müdürü ve asiret reisi Kakü -28.Nisan.1920- Padişah Tarafından Onayı 27.Temmuz.1920- Hafız Abdullah Avni Efendi’nin İdamı 29.Temmuz.1920
Bayburt ve Ergani-Madeni Ermeni tehciri ve taktili iddiasıyla Urfa Eski Mutasarrıfı Nusret Bey,[ii]-20.Temmuz.1920-Padişah Tarafından Onayı 04.Ağustos.1920-İdamı 05. Ağustos.1920
Kuva-yı Milliye unvanı tahtında çıkardıkları fitne ve fesadın ve Kanuni Esasî hilâfında ahaliden cebren para toplamak ve asker almakta ve hilâfına hareket edenlere işkence ve cefaya cüret gibi fesayih irtikâp etmek suretiyle emniyet-i dâhiliyeyi ihlâl eyleyenlerin mürettip ve müşevviklerinden Mustafa Kemal Paşa (Üçüncü Orduyu Hümayun Müfettişliği’nden azledilmiş ve askerlik görevinden çıkartılmış), Kara Vasıf Bey (Yirmi Yedinci Fırka Kumandanı ve Miralaylıktan emekli), Ali Fuat Paşa (Yirminci Kolordu’nun Eski Kumandanı ve Mirliva), Alfred Rüstem Bey (Eski Washington Sefiri ve Eski Ankara Mebusu), Dr. Adnan Bey (Eski Sıhhıye Müdürü), Halide Edip Hanım (Eski Darülfünun Garp Edebiyatı Muallimesi)-11.Mayıs.1920-
Kuvâ-yı Milliye namı altına çıkarılan fitne ve fesadın mürettiplerine iltihak etmek ve Büyük Millet Meclisi namı verilmiş olan Meclise dâhil olmakla suçlanan Eski Harbiye Nazırı Ferik (Orgeneral) Fevzi Paşa, -24.Mayıs.1920-
Fevzi Paşa’ya benzer suçlamalarla; 12. Kolordu Kumandanı İzmirli Fahreddin Bey, 3. Kolordu Kumandanı Hüseyin Selahaddin Bey, 2. Kolordu Kumandanı Priştineli Cafer Tayyar Bey, 14. Kolordu Kumandanı Mirliva Yozgatlı Yusuf İzzet, Harbiye Nezâret-i Celilesi Esbak Müsteşarı Miralay İsmet, Yozgad Mebus-u Sabıkı İsmail Fazıl Paşa, Erzurum Mebus-u Sabıkı Celaleddin Arif Bey, Esbak Mebuslardan Hamdullah Subhi Bey, Karacabey Müftü-i Sabıkı Mustafa Fehmi Efendi, Esbak Mebuslardan Cami Bey, Esbak Mebuslardan Bekir Sami Bey, Hakkı Behiç Bey, Sinop Mebus-u Sabıkı Rıza Nur Bey, Kastamonu Mebus-u Sabıkı ve Adliye Müsteşar-ı Esbakı Yusuf Kemal Bey, Eskişehir Mutasarrıf-ı Esbakı Fatin Bey, Ankara Müftü-i Sabıkı Mehmet Rifat Efendi ve Bursa’da Fırka Kumandanı Miralay Bekir Sami Bey [iii]-6.Haziran.1920-
Damat Ferit Paşa, Peyam-ı Sabah Gazetesi Başyazarı Ali Kemal ve İngiliz Muhibleri Cemiyeti’nin kurucusu Sait Molla’ya suikast girişiminde bulundukları iddiasıyla; Dramalı Rıza, Halil İbrahim, Mehmet Ali ve Tevfik (Sükutî) Beyler -11.Haziran.1920 (İdamlar 12 Haziran 1920 tarihinde gerçekleşmiştir.)
Nemrut Mustafa Paşa’nın Görevden Alınması ve Mahkumiyeti;
Damat Ferit’in 17.Ekim.1920 tarihinde istifa etmesiyle Sadrazamlığa atanan Tevfik Paşa Hükümeti 23.Nisan.1920’den sonra verilen Divan-ı Harbi Örfi kararlarının yeniden incelenmesine karar verdi (Nemrut Mustafa Paşa 10.Nisan.1920 Tarihinde Divan-ı Harbi Örfi Başkanlığına getirilmişti)
15 Kasım 1920 tarihli Peyam-ı Sabah Gazetesinde, eski I.Divan-ı Harp-i Örfi Başkanı Nemrut Mustafa Paşa ve azalardan Recep Paşa ile Miralay Recep ve Kaymakam Fettah Beyler’in, eski Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey’e 15 ay kürek cezasına mahkum etmişken hilaf-ı usul olarak ikinci bir mazbata düzenleyerek Nusret Bey’i idama mahkum etmelerinden ve bu kararın da infaz edilmesinden dolayı tutuklandıklarını belirten bir haber yayınlandı..
Nemrut Mustafa Paşa ve Divan-ı Harp’in tüm üyeleri, hukuksuz yargılamaları nedeni ile Mirliva Mustafa Paşa Başkanlığındaki Divan-ı Harbi Örfi Mahkemesince 10.Ocak.1921 tarihinde suçlu bulunarak sembolik hapis cezalarına (Nemrut Mustafa Paşa 7 ay, diğer üyeler 3 ila 5 ay) mahkûm edilir… Yalnızca 85 gün tutuklu kalan mahkumlar, Padişah Vahdettin tarafından, yeterli süre (?) tutuklu kaldıkları gerekçesiyle affedilirler…
Temyiz Mahkemesi Nemrut Mustafa Paşa Divanının pek çok kararını bozdu…
Bozulan kararlar arasında; Daha sonra Padişah tarafından Kürek cezasına çevrilen, Eski Dahiliye Vekillerinden Ebubekir Hazım (TEPEYRAN) Bey hakkındaki karar, Kuvayı Milliye’ye katılanlar hakkında verilen idam cezaları, Erzincan Tehciri davasında Hafız Abdullah Avni Efendi’nin İdamı, Damat Ferit’e Suikast davası da yer almaktaydı..
Kısacası, Hurşit Paşa Başkanlığındaki Temyiz Mahkemesi, Nemrut Mustafa Paşa Başkanlığındaki Divan-ı Harbi Örfi Mahkemesinin neredeyse bütün kararlarını hukuka aykırı buldu…
Ama olan İdam edilenlere olmuştu… Onlarca can, Sırf Nemrut Mustafa Paşa’nın Türk düşmanlığı nedeniyle suçsuz yere darağacında sallandırılmıştı…
Neden Nemrut
Mustafa Paşa önceleri Kürt Mustafa Paşa olarak tanınırdı. Ama Bursa Valiliği sırasında Nemrut Mustafa Paşa olarak anılmaya başladı… O’na Nemrut denmesine, Bursa Valiliği sırasındaki ceberut yönetim anlayışı mı neden oldu? Yoksa kurucuları arasında bulunduğu Kürt Teali Cemiyeti’nin ileri gelenlerinden biri olan Cibranlı Halit’in, "Nubara- Bücükan" adlı eserinde Kürtlerin Nemrut soyundan geldiklerini iddia etmesi ve Nemrut Mustafa Paşa’nın bu görüşü benimsemesi mi etkili oldu? Bilinmez…
Bir Hainin İbretlik Hayat Hikayesi
Mustafa Paşa Süleymaniye şehrinde dünyaya geldi. Bağdat Askerî Rüştiyesini İstanbul’daki harp okulunu bitirdi. 1888’de Hüseyin Paşa’nın kızı ve Osmanlı’nın son dönemlerinde şurayı devlet reisliği görevini sürdüren Kürt Said Paşa’nın (Osmanlı sefiri Kürt Şerif Paşa’nın [iv] babası) kız kardeşi ile evlendi. Askerî eğitimini tamamlayınca Hicaz’a teğmen olarak atandı. Osmanlı Ordusunda çeşitli görevlerde bulundu. 1911’de 5. Osmanlı Ordusu’nun başına getirildi. Askeri hayatı boyunca silik bir asker olarak kaldı..
Damat Ferit Paşa’nın üçüncü sadaretinde Bursa valiliği görevine atanan Nemrut Mustafa Paşa, valiliği sırasında vilayette yaptığı bir toplantıda “Ermeni, Rum ve Müslüman halkın yanında yapılmakta olan savaşların meşru olmadığını, keza birinci dünya harbinin de öyle olduğunu, dolayısıyla bu harplerde ölen subay ve erlerin köpek ölüsünden farklı bir durumlarının olmadığı”nı söyleyerek şehit asker ve subaylarımıza hakarette bulunması, Bursa ve civarındaki askeri birliklerdeki subay ve askerler arasında büyük bir infial yarattı. Bunun üzerine 56 ncı Tümen Komutanı Miralay Bekir Sami Bey tarafından derhal Bursa’yı terk etmesi istendi. Böylece Nemrut Mustafa Paşa, Bursa’yı terk ederek İstanbul’a dönmek zorunda kaldı.
İstanbul’a gelince Kürt Tealli Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı…Kızı Dr. Encum Hanım (Yamulkî) da 1919’da İstanbul’da Kürt Kadınları Teali Cemiyeti’ni kurdu..
1919 yılında Divan-ı Harp üyesi oldu. 5 Nisan 1920’de Damat Ferit Paşa hükümeti tarafından 1. Divan-ı harbi Örfi’nin Başkanlığına getirildi… Bu görevinde, İngilizlerin ve Damat Ferit’in emirleriyle yukarıda belirtilen hukuk dışı kararlara imza attı… Bu hukuk dışı uygulamaları nedeniyle görevinden çıkarıldı, mahkum oldu…
17 Haziran 1921’de İstanbul’u terk ederek Süleymaniye’ye gitti… Orada kendisi gibi Kürtçülerle birlikte Cemaata Kurdistana Mezin (Büyük Kürdistan Cemiyeti) adlı bir dernek kurdu. Bu cemiyetin esas amacı bağımsız Büyük Kürdistan Devleti’ni kurmaktı. Bu faaliyetler çerçevesinde 2 Ağustos 1922’de Kürtçe, Türkçe ve Farsça yayın yapan Bangî Kurdistan adlı bir gazete çıkarılmaya başlandı. Mustafa Yamulkî bu gazetedeki yazılarında sert bir dil ile Mustafa Kemal’i eleştirerek, Kürtleri TBMM Hükümetine isyana teşvik ediyordu. Cemaata Kurdistana Mezin Başkanı olarak; Lozan’a katılan ülkelerin liderlerine, Cemiyet-i Akvam’a, Musul ve Kerkük’te Türklerin herhangi bir hakkı olmadığı yolunda mektuplar yazarak, Türklere ve Türk Devletine olan düşmanlığını sürdürdü.
TBMM tarafından 150’likler[v] listesine alındı. 1936 yılında öldü…
Ne diyordu Akif;
Tarih ' i ' tekerrür ' diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? .
KAYNAKÇA
1) Ferudun ATA/İşgal İstanbulunda Tehcir Yargılamaları/TTK Yayınları/2011
2) Gülçin ORKUT/Gerçek Suçları Suçlayıcılar İşliyor/ Bütün Dünya Dergisi/ Mart 2010/Sayfa:36-38
3) Osman AKANDERE Doç.Dr./ İdama Mahkûm Edilen Bir Hükümet: Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin İlk İcra Vekilleri Heyeti Hakkında Çıkartılan İdam Kararları/SAÜ Fen Edebiyat Dergisi (2008-II)/Sayfa 185-241
4) Pınar TAŞER/Mütareke Dönemi’nde Divan-ı Harb-i Örfiler (1918-1922)/ Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eylül 2005/Basılmamış Yüksek Lisans Tezi
5) Kamuran GÜRÜN/ Ermeni Dosyası/TTK Yayınları/1983.
6) Osman AKANDERE Doç.Dr./ Damat Ferit Paşa’nın IV. Hükümeti Döneminde Kuvâ-yı Milliye İleri Gelenleri Hakkında Verilen İdam Kararları/ Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi S 43, Bahar 2009/Sayfa 343-406
7) Ferudun ATA/ Bir İşbirlikçinin Portresi Nemrut Mustafa Paşa/Temel Yayınları/2008
[i] Ayrıntılı Bilgi için Bakınız: Sanık Kürsüsündeki Kahramanlar I Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey
[ii] Ayrıntılı Bilgi için Bakınız: Sanık Kürsüsündeki Kahramanlar III Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey
[iii] Bu İsimlerin Büyük Bölümü TBMM Hükümeti –Heyeti Temsiliye- üyesidir. Ankara Müftüsü Mehmet Rıfat (BÖREKÇİ) Efendi ise Şeyhülislam fetvasını reddederek, Kuvayı Milliye Hareketinin İslama uygun olduğu fetvasını vermiştir.
[iv] Bu Şerif Paşa 12 Ocak 1919 tarihinde Paris'te toplanan Paris Konferansına Osmanlı Devleti'ni temsilen katıldı ama Konferansa verdiği muhtırada Diyarbakır, Harput, Bitlis, Musul ve Urfa sancaklarının birleştirilmesi ve bu topraklar üzerinde bir Kürt devletinin kurulması istedi. 30 Ocak 1919 tarihinde İngiltere tarafından bu istekler doğrultusunda, Türkiye'den ayrılacak topraklar üzerinde "Kürdistan" kurulması da gündeme alındı. Aldığı tepki üzerine 16 Nisan 1919 tarihinde, Şerif Paşa "Osmanlı Devleti temsilcisi" görevini bırakmak zorunda kaldı. Bu Hain de Nemrut Mustafa Paşa’nın kayınbiraderinin oğludur.
[v] 150’likler; Kurtuluş Savaşı sırasında düşman devletler ve İstanbul hükümetiyle işbirliği yaptıkları için sınır dışı edilen ve yurda girmeleri yasaklanan 150 kişiye verilen genel ad.
No comments:
Post a Comment